Yükleniyor...
Kapat
Kabile Savaşları
Türkiye'nin %100 Türk Yapımı Online Strateji Oyunu...
23. Dünya - Fatih Sultan Mehmed Dönemi aktif değil.
23. Dünya - Fatih Sultan Mehmed Dönemi - Kabile

Kabile » DELİ SÜVARİLER

Özellikler (5 dakikada bir güncellenmektedir)
Isim: DELİ SÜVARİLER
Kodu: DELİLER
Sıralama: 605
Üye sayisi: 0 (Üyeleri göster)
40 en iyi oyuncuların puanı: 0
Toplam Puan: 0
Puan ortalaması: 0
Toplam köyler: 0
Kurucu: STONE
Kurulma Tarihi: 2016-04-13
Anasayfa:
Kabile Açıklaması
OSMANLI’NIN ‘DELi’ SÜVARiLERi
“Öylesine cesur hareket ederlerdi ki, insanları gölgelerinin bile öldürücü olduğuna inandırmışlardı.” Venedikli Vecellio, 1590 tarihli kitabında Osmanlı ordusundaki ‘deliler’i böyle tarif etmişti.

15. yüzyıl sonlarından itibaren Rumeli ve kuzey sınır bölgelerinde akıncılardan ve diğer mevcut sistemlerden farklı, yeni bir askeri atlı sınıfın ortaya çıkması, Osmanlı’da o zamana kadar meydana gelen bazı önemli gelişmelerin ve bunlardan alınan derslerin sonucuydu. Sultan II. Bayezid devrinde yaşanan şehzade kavgaları, Anadolu’da pek çok yerde yaşanan ayaklanmalar, Sultan I. Selim’in doğuda İran, Mısır, Suriye’de seferlerle meşgul oluşu, Rumeli sınırlarındaki beyleri aniden ortaya çıkabilecek ciddi tehlikeleri önleyebilmek için çare düşünmeye zorlamıştı.

Gerçekten aklı hastası mıydılar?
Bu askerlere neden deli denildiği eski kaynaklar incelendiğinde net bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Fransız mühendis ve asker Alain Manesson Mallet, bu askerlere neden bu adın takıldığını şu sözlerle açıklar: “Bunlar öylesine cesurdurlar ki bir tarafın hizmetine girdikten sonra, onları vazgeçirebilecek hiçbir ceza korkusu yoktur. Bu nedenlerden dolayı Türkler onlara deli adını vermişlerdir ve bu ad, dillerinde ‘gözüpek’ anlamına gelir.” 1672’de, Fransız elçisi maiyetinde İstanbul’a gelen Antoine Galland yayımlanan günlüklerinde deli adının nereden geldiği konusuna eğilmiş ve bildiklerini şu şekilde aktarmıştı: “Deli sözü Türk dilinde mecnun manasına gelir, fakat bu adamların mecnun oldukları ve akıllarını kaybettikleri manası çıkarılmamalıdır. Bu, kendilerini tehlikeye atmak hususunda gösterdikleri azim ve inattan, nefislerini tehlikeye hakikaten deli imişçesine bir pervasızlıkla atışlarından dolayıdır.”

Deliler yemin edip başlık giyerlerdi
Deli Ocağı’na mensup olmanın önemi tarihi vesikalardan anlaşılmaktadır. Herkesin gelişigüzel kabul edilmediği bu ocağa dâhil olmak için bazı şartların yerine getirilmesi zorunluydu. Delilere katılmak isteyen kişinin yerine getirmesi gereken iki temel şart vardı. Gösterişli bir fiziki yapıya sahip olmak ve cesaretini, savaşma becerisini kanıtlayabilmek. Mallet’e göre deliler iri cüsseli, kuvvetli fizikleriyle gururlu bir görünüşe sahiptiler. Bu güçlü görünümün yanında silah kullanmadaki ustalıklarını ve cesaretlerini kanıtlamak için düşmanla savaşmaları ve en az 8-10 düşman süvarisini öldürerek zafer kazanmaları gerekmekteydi. Şartları yerine getiren, eğitimlerini başarıyla tamamlayan deliler, düzenlenen törenle yemin eder, deli başlığını giyerek ocağa resmen dahil olurlardı.

Barışta ve seferde görevleri ayrıydı
Deliler Rumeli’de kuruldukları zaman genel olarak beylerbeylerinin veya Bosna ve Semendire sancak beylerinin maiyetinde bulunurlardı. Hizmet ettikleri sınır beyinden veya beylerbeyinden aylık alırlardı. Sadrazamın divan alayında deliler özel ve etkileyici kıyafetleriyle en önde gider ve bu düzenle, Topkapı Sarayı’na girerek sadrazama yol açarlardı. Taşradaki delilerin barış zamanı en önemli görevi, emri altında bulundukları vezirin önünde yaya olarak gidip yolları açmak ve olası bir suikasta karşı efendilerini korumaktı. Sefer zamanı da bu muhafızlık görevleri devam ederdi. Ama seferde asıl görevleri çok önemliydi. Deli süvarileri öncü veya artçı birlik görevi görmekteydi.

Başıbozuk haydutluğa geçtiler
Korkunç görüntüleri, olağanüstü savaşma becerileri ve azimleri ile deliler, uzun yıllar başarıyla hizmet etmiş ve Osmanlı’nın düşmanları tarafından taklit edilmişlerdir. Osmanlı ordusunu oluşturan diğer askeri birliklerde de görülen bozulmadan deliler de nasiplerini almış, meşhur askeri disiplinlerini kaybederek muharebelerde etkin rol göstermemeye ve halka eziyet etmeye başlayan başıbozuk haydutlar halini almaya başlayınca devlet tarafından reformla düzeltilmeye ve disiplin altına alınmaya çalışılmış fakat bunda da başarılı olunamayınca nihayet 1829’da ortadan kaldırılmışlardır.

Süslü kıyafetleri düşmanı korkutmak içindi
Bir delinin en ayırt edici özelliği olağanüstü farklı ve süslü kıyafetleridir. Peki deliler neden böyle giyinmiştir? Bunun sebebi büyük olasılıkla düşman karşısında olduğundan büyük görünerek insanüstü bir varlıkla karşılaştığı algısını yaratarak düşmanlarını korkutmaktır. Delilerle karşılaşan düşman, karşısındakinin ne olduğunu anlamaya çalıştığı için şaşkınlık içinde kalmaktadır. Bu vahşi ve alışılmadık görüntü için Bizanslı tarihçi Chalcondyles’in getirdiği açıklama bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır. “Bu giyim korkunç görüntülüdür ve özellikle düşmanı ilk görüşte şaşırtmak ve kolayca yenmek için seçilmiştir.”
1672’de delilerin sadrazamın alayında geçişlerine bizzat tanıklık etmiş Fransız Galland, bu manzaranın özellikle anlatmaya değecek kadar garip olduğunu, gördüğü şeyin zihninde kan ve katliam hissi uyandırdığını yazmış ve “O derecede cengâverane bir mahiyeti vardı ki, bu manzara karşısında insan ancak muharebe ve savaş teneffüs edebiliyordu. Önlerinde bayraklar gitmekteydi ve bunların renkleri ancak kanlı vuruşmalar ve karşılaşmalar ifade edebilirlerdi” diye eklemişti.

İYİ EĞLENCELER. :)

 Ana Sayfa  | Binalar  | Bina Yapım Süreleri  | Puan Tablosu  | Bina Puan Hesaplayıcı  | BB-Kodları  | Kurallar  | Cezalı Oyuncular
App Store'dan indirin Google play'den indirin Google play'den indirin
© 2009 - 2024 - Kabile Savaşları | Gizlilik